Hayvan dövüştürmek suç değil mi?

Zulmün izinlisi, işkencenin gelenekseli olmaz!

Yazıyı paylaşın

Zulmün izinlisi, işkencenin gelenekseli olmaz!

Türkiye’nin en büyük spor kulüplerinden birinin başkanı ve aynı zamanda ülkenin en büyük sermayedarlarından biri olan Ali Koç’un, geçtiğimiz hafta 44. Kafkasör Festivali’nde sponsor olduğu bir boğanın dövüştürülmesiyle birlikte hayvan dövüşleri yeniden gündeme geldi. Sporun “fair play” söylemiyle, şirketlerin ise “sosyal sorumluluk” vitriniyle topluma rol model olarak sunulan bu figürlerin, hayvanların yaşam hakkını hiçe sayan şiddet içerikli etkinliklere destek vermesi bizim için şaşırtıcı değil; ancak mutlaka teşhir edilmesi gereken bir çelişki.

Temmuz 2021’de yapılan değişiklik sonrasında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 28/A maddesinin 5. fıkrası “11. maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi saklı kalmak üzere, hayvanları dövüştüren kişi üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır” diyor.

Bu maddede belirtilen istisna, “Hayvanları başka bir canlı hayvanla dövüştürmek yasaktır. Folklorik amaca yönelik, şiddet içermeyen geleneksel gösteriler, Bakanlığın uygun görüşü alınarak il hayvanları koruma kurullarından izin alınmak suretiyle düzenlenebilir” şeklindedir.

Söz konusu madde, “şiddet içermeyen gösteri” ifadesi ile kendi içerisinde oldukça tutarsız ve bu düzenlemeyi anlamsızlaştıracak nitelikte. Çünkü iki hayvanın dövüştürülmesi durumunda bunun şiddet içermeyeceğinin düşünülmesi akla ve mantığa uygun değil.

Bu durum, Meclis Araştırma Komisyonu Raporu’nda da yerinde bir şekilde şöyle ifade edilmiştir: “Madde metninde ‘şiddet içermeyen’ gösterilere izin verileceği hükme bağlanmasına rağmen bu gibi gösterilerde hayvanların yaralandığı; dövüşmeyen, alandan kaçan hayvanların çeşitli yöntemlerle birbirleriyle dövüşmeye zorlandıkları görülmektedir. (…) Komisyonumuz, geleneksel dahi olsa hayvan dövüştürmenin doğru olmadığı, bunun hayvana eziyet anlamına geldiği; ilgili kurumların bu konuda hassasiyet göstermesi gerektiği düşüncesini taşımaktadır.”. Ancak madde yine de bu şekilde yasalaşmış ve “izinli işkenceye” izin çıkmıştır.

İl Hayvanları Koruma Kurulları henüz bu zulüm dolu gösterilere izin dahi vermeden, belediyeler ve belediye başkanları tarafından izinlerin çıkacağından emin bir şekilde, gururla hayvan dövüşü festivalleri yapılacağı duyuruluyor.

Bu dövüşlerde hayvanlar, zorla dövüştürülmek üzere birbirlerinin üstüne itilir, değnekle vurularak zorlanır, bazen de ayrılmaları için sopalarla, iplerle ve elle müdahale edilir. Develer, kızgınlık dönemlerinde dövüştürülür ve dövüş öncesi uzun ve zorlu yürüyüşler ile “gösteriye” hazırlanırlar. Boğalar ise ağırlık çekmeye zorlanır, kilometrelerce yürütülür ve ayakları güçlensin diye soğuk suda gezdirilirler. Tüm bu süreç hayvanlar için zulüm ve işkence demektir.

Zulmün izinlisi, işkencenin gelenekseli olmaz!

Hayvan dövüşleri yasada suç olarak düzenlenmesine rağmen belediyelerin “izinli gösteri”, “festival” adı altında bu işkenceyi meşrulaştırmaya çalışmasını kabul etmiyoruz!

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir