Katliam Yasası’nın yürürlüğe girmesinin üzerinden 1 yıl geçti. Yasayla desteklenen zulüm sistematikleşti. Hayvanlar öldürüldü, deliller gizlendi, failler korundu.
Katliam Yasası’nın yürürlüğe girmesinin üzerinden 1 yıl geçti. Yasayla desteklenen zulüm sistematikleşti. Hayvanlar öldürüldü, deliller gizlendi, failler korundu.
AKP ve MHP milletvekillerinin gülerek ve birbirlerini kutlayarak Meclis’ten geçirdiği Katliam Yasası’nın 2 Ağustos 2024’te yürürlüğe girmesinin üzerinden bir yıl geçti. Bu bir yıl boyunca ülke genelinde hayvanlara yönelik şiddet korkunç boyutlarda ve sistematik olarak arttı.
Yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana Altındağ, Gebze, Mamak, Mersin, Suruç, Niğde, Ümraniye ve kamuoyuna yansımayan birçok belediye barınağında hayvanlar birbirinden acımasız yollarla öldürüldü. Bu eylemler, yasanın arkasına saklanarak meşrulaştırılmaya çalışıldı. Katliam haberleriyle gündeme gelen belediyeler yaptıklarını açıklamak yerine, delilleri ortaya çıkaranları suçladı. Yargı sistemiyse yaşam hakkını yok sayan bu yetkilileri cezalandırmak yerine adeta ödüllendirdi.
Ülkenin dört bir yanında hayvanlara yönelik suçlar artarak devam ediyor. Sokaktaki binlerce köpek, yaşadıkları alanlardan zorla uzaklaştırılıyor; belediye ekiplerinin toplama operasyonlarında öldürülüyor, işkenceye uğruyor, zehirleniyor ya da çeşitli yöntemlerle katlediliyor. Pek çok olayın üzeri örtülmeye çalışılıyor. Yargı, failleri cezalandırmak yerine koruyarak sokakta yaşayan tüm türler için tehdidin devam etmesine neden oluyor.
Belediyeler, “doğal yaşam alanı” adı altında ormanları tahrip ederek şehirlerden uzak, kapalı ve denetimsiz alanlar inşa etmeye başladı. Bu alanlar doğal olmayan ve sistematik bir biçimde şiddet üreten açık hava hapishaneleridir. Yıllardır sokaklarımızda bizlerle yaşayan köpeklerin yeri kafesler değil, ömürlerini geçirdikleri mahallelerdir.
“Amacımız sahiplendirme” diyerek yasayı savunanlar, bugün evlerimizdeki hayvanlara müdahale etmeye, sokaktaki kedileri ve köpekleri beslememizi engellemeye çalışıyor, barınaktan hayvan sahiplenmeyi neredeyse imkansız hâle getiriyor. Yasa ve bağlantılı yönetmelik, toplu katliamların önünü açmanın aracı hâline getirilirken, hayvanları üretenler ve satanlar son sürat “ticaretlerine” devam ediyor.
Katliam yasasının ilk yılında binlerce köpek öldürüldü. Bugün yaşananlar, bu kararların bir başlangıç olduğunu gösteriyor. Köpeklerle başlayan karalama kampanyaları şimdi kedilere, kuşlara, yaban domuzlarına, tilkilere, kazlara, foklara ve diğer tüm türlere yöneliyor.
Ancak tüm bu baskılara ve şiddete rağmen biliyoruz ki bu yasa halkın vicdanında karşılık bulmadı, bulmuyor ve bulmayacak.
Bir gün gideceksiniz. Ve yaptığınız tüm bu kötülüklerin hesabını adalet önünde vereceksiniz. Kaybettiğimiz hayvanlar ve tehdit altındaki tüm türler adına mücadelemizi sürdüreceğiz. #KatliamYasası #UtançAyı
